Antalya Adliyesi’ndeki adli emanetten çalınan 6 kilogram uyuşturucuya ilişkin soruşturmada çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Soruşturma kapsamında tutuklu bulunan zabıt katibi Gençay Hacı A.’nın avukatı, müvekkilinin uyuşturucu kullandığını, buna rağmen adliyenin emanetinde görevli yapıldığını öne sürdü. Avukat Ayşen Alkan, “O memurun içici olduğunu bilmesine rağmen, orada görevinin devam ettirilmesi belli usulsüzlüklerin üstünün kapatılmaya çalışıldığının göstergesi.” dedi.
Antalya Adliyesi Adli Emanet Memurluğu’nda muhafaza edilen 6 kilogram kokainin çalınmasına ilişkin soruşturma sürüyor. Olayın geçmişi kentte bir eve düzenlenen uyuşturucu baskınına dayanıyor. Geçen yıl 28 Nisan’da Kepez ilçesi Ahatlı Mahallesi’ndeki bir eve operasyon düzenledi. Evdeki Berkay Kılınç ile Antalya Adliyesi Adli Emanet Memurluğu’nda görevli zabıt katibi Gençay Hacı Aytan, gözaltına alındı. Kılınç’ın üzerinde daralı 117 gram kokain bulundu. Aytan’ın da evine giden ekipler, daralı 10 gram esrar ile 1 hassas terazi ele geçirdi. Ayrıca Aytan ve Kılınç’ın dijital materyallerine el konuldu. Berkay Kılınç, ilk ifadesinde, uyuşturucu maddeyi Gençay Hacı Aytan’dan aldığını söyledi. Aytan ve Kılınç, geçen 29 Nisan’da tutuklandı. Soruşturma kapsamında olayla ilişkisi olduğu belirlenen Koray Güneş de geçen 10 Haziran’da tutuklandı.
6 KİLO KOKAİN EKSİK ÇIKTI Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, Gençay Hacı Aytan’ın Adli Emanet Memurluğu’nda görevli zabıt katibi olması nedeniyle idari soruşturma başlattı. Bu kapsamda Adli Emanet Memurluğu’nun uyuşturucu muhafaza edilen bölümünde yapılan kontrolde, 6 kilo kokainin olmadığı anlaşıldı. Bunun üzerine başsavcılık yeni bir soruşturma daha başlattı.
ÖDEMEYİ BITCOIN’LE ALDILAR Gencay Hacı Aytan ve Berkay Kılınç’ın tutuklandıkları süreçte alınan kolluk ve savcılık ifadelerinde; uyuşturucu ödemesinin Bitcoin üzerinden yapılacağına yönelik beyanların bulunması ile şüphelilerin genel bankacılık hareketlerinin tespiti amacıyla Mali Suçları Araştırma Kurulu’ndan (MASAK) rapor talebinde bulunuldu. Aytan ve Kılınç’ın dijital materyalleri ve MASAK verileri üzerinden yapılan incelemede, şüpheliler arasında uzun süredir uyuşturucu madde trafiği olduğu anlaşıldı.
ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANDI Bu süreçte etkin pişmanlıktan faydalanan Berkay Kılınç, 18 Ağustos’ta ek ifade verdi. Kılınç, ifadesinde, Gençay Hacı Aytan ile arasındaki uyuşturucu ticaretine ilişkin ayrıntılı bilgiler verdi. İfadesinde, Adli Emanet Memurluğu’nda görevli zabıt katibi Özlem Özabay’dan uyuşturucu madde aldığını söyleyen Kılınç, MASAK raporunda da tespiti yapılan para transferi ile ilgili ayrıntılarıyla anlattı.
UYUŞTURUCU TİCARETİ YAPTIKLARI ORTAYA ÇIKTI Soruşturmanın devamında, Gençay Hacı Aytan, Özlem Özabay ve Berkay Kılınç’ın süreklilik arz edecek şekilde örgütlü bir faaliyet içerisinde uyuşturucu madde ticareti yaptıkları anlaşıldı. Berkay Kılınç’ın ayrıca Koray Güneş adlı kişinin Gençay Hacı Aytan’dan uyuşturucu alması için aracılık ettiğini, kendisine temin edeceği uyuşturucuyu Aytan’ın yönlendirmesi ile yine Emanet Memurluğu’nda görevli Sedef Sayan’ın yardımıyla aldığına yönelik ifadesi, dijital materyal tespitleri ile doğrulandı. MASAK verilerinde yapılan incelemede de yoğun para akışları tespit edildi.
2 DOSYA BİRLEŞTİRİLDİ Antalya Adliyesi Adli Emanet Memurluğu’nda 6 kilo kokainin kaybolmasına yönelik soruşturmanın yanı sıra yine Adli Emanet Memurluğu’ndan uyuşturucu madde çıkarıldığına yönelik ihbara ilişkin soruşturma dosyaları birleştirildi. Soruşturma kapsamında 30 Ağustos’ta Özlem Özabay, Sedef Sayan, Enes Y., Soner Ş., Tarık P., Ayşe Ç., Kubilay D., Sait K., Ali C., Cumhur U., Ali A. ve Aydın Adil A. gözaltına alındı. Ayşe Ç. ifadesinde, “Adli Emanet Memurluğu’nda görevli Gençay Hacı Aytan’ın uyuşturucu madde kullandığını biliyordum. Şahsın esrar içtiğine defalarca şahit oldum. Kokain kullandığına denk gelmedim.” dedi.
ADLİ EMANET ÇALIŞANLARI TUTUKLANDI Şüphelilerden Ayşe Ç., Kubilay D., Sait K., Ali C., Cumhur U., Ali A. ve Aydın Adil A. ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Enes Y., Tarık P. ve Soner Ş., adli kontrol talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Soruşturma sürecinde Enes Y. ve Tarık P’nin tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Adli emanet çalışanları Özlem Özabay ile Sedef Sayan ise tutuklandı. Ayrıca 10 Haziran’da Koray Güneş ve arkadaşları hakkında yürütülen soruşturma kapsamında Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda, Serhat Ç. ve Ensar B’nin uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçlarından yakalandığı, tutuksuz yargılanmasına karar verildiği öğrenildi.
İDDİANAME İADE EDİLDİ Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan iddianame, mahkeme tarafından eksiklikler nedeniyle iade edildi.
“SORUŞTURMA AŞIRI UZUN SÜRDÜ” Gençay Hacı Aytan ve Sedef Sayan’ın avukatı Ayşen Alkan, soruşturmanın 11 aydır devam ettiğini belirterek, bu sürenin çok uzun olduğunu, soruşturmanın tamamlanıp yargılamaya başlanılması gerektiğini söyledi. Alkan, “Şüpheli Gençay Hacı Aytan 29 Nisan 2023’ten itibaren tutuklu. Diğer müvekkilim Sedef de aynı şekilde. Soruşturma aşaması aşırı uzun sürdü. Müvekkillerim bu aşamada çok hak kaybına maruz kaldı. Savunma hakları dosyanın gizli yürütülmesi nedeniyle ellerinden alınmıştır. Bu süreci ne kadar hızlandırmaya çalışsak da müvekkillerim gerekli bilgileri verip, elinden gelen her şeyi yaptı. Ama elimizde olmayan sebepler nedeniyle bu süreç aşırı uzadı.” dedi.
“BU DOSYAYI 2-3 MEMUR ÜZERİNE BIRAKALIM DÜŞÜNCESİ” “İddia edildiği gibi emanetten çalındıysa, emanetin sorumluları ile ilgili herhangi bir soruşturma yürütülmedi. Bununla ilgili bir soruşturmanın olmadığı bilgisini edindik.” diyen avukat Alkan, “Antalya Adliyesi'nde emanet gibi önemli bir yerin korunamaması ve oradan 6 kilo kokain çalındığı iddia edilerek, bunun sadece oradaki çalışan memurun üzerine atılmaya çalışılması, hukuka ve usule çok aykırı. Çünkü müvekkilim Gençay Hacı Aytan zaten içici.” ifadelerini kullandı. Alkan şöyle devam etti: “Adliyede herkes müvekkilimin içici olduğunu biliyormuş. İçici bir memurun emanete verilmesi, emanetteki sorumluların o memurun içici olduğunu bilmesine rağmen, orada görevinin devam ettirilmesi belli usulsüzlüklerin üstünün kapatılmaya çalışıldığının göstergesi. Dosyayı sadece 2-3 memur üzerine bırakalım, kapatalım düşüncesi olmamalı. Gerçekten suçlular kimse tespit edilmeli. Yargılamanın o şekilde yapılması gerektiğini düşünüyoruz.”