Hamas'ın İsrail'e yönelik operasyonunun yankıları sürüyor. Birçok soruya yanıt aranıyor. Gazze sınırında neden asker yoktu? İran'ın saldırılarla ilgisi var mı? Tüm bu olup biteni İsrailli ve Filistinli uzmanlar değerlendirdi.
Tüm bu olup biteni İsrailli uzmanlar nasıl değerlendiriyor. Olayın arkasında İran'ın olabileceği yorumunda bulunanlar da var. Çatışmaların kökeninin araştırılması gerektiğine dikkat çekenler de...
İsrailli siyaset bilimcisi ve İsrail ordusundan emekli albay Miri Eisin, esir alınanların kurtarılmasının önemine "Hep esir almaya çalışırlar. Çünkü esirlerle neler yapılabileceğini biliyorlar. Daha önce bir İsrail askeri Gilad Şalit için bin 124 teröristi serbest bıraktılar." sözleriyle dikkat çekti.
Saldırıların arkasında İran olabileceği yorumunda bulunan Eisin, "Şimdi masadaki en önemli soru kimin sorumlu tutulacağı. Hem Hamas terör örgütünü sorumlu tutuyoruz. Hamas'a saldırıyoruz. Ama esas soru İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah'ın el Kudüs gücünün dahil olup olmadığı. İsmail Haniye şu an Gazze Şeridi'nde değil esas ön plana çıkan Muhammed Deif. Bir analist olarak size şunu net bir şekilde söyleyebilirim Mmuhammed'in direk İran ile bağlantısı var." dedi.
Merkezi Londra'da bulunan düşünce kuruluşu Chatham House'un ortadoğu uzmanlarından Yossi Mekelberg ise saldırı anında Gazze sınırında İsrail askerlerinin olmadığına dikkat çekti. Mekelberg, "Gazze sınırda askeri bir varlık yoktu. Bu saldırıların Yahudi tatilinin sonuna denk gelmesinden kaynaklanıyor olabilir. Ama bir yandan güvenlik güçlerinin çoğu Bbatı Şeria'ya kaydırıldı. Çünkü orada tansiyon yükselmişti. Bu nedenle güney bölgeleri savunmasız kaldı. Bu soruşturulması gereken bir durum." değerlendirmesinde bulundu.
Yaşanan çatışmaların kökenine inilmesi gerektiğini vurgulayan Mekelberg, "Bu kısa sürede sona erecek bir durum değil. Zaman alacak. Günler hatta haftalar sürebilir. Ama günün sonunda çatışmaların nedenini bulmak önemli. Çatışmaların kökenini bulmamız gerekiyor. Bunu yapmadığımız sürece bunu tekrar tekrar tartışacağız." dedi.
Hamas'ın saldırısı Batı Şeria'da nasıl değerlendiriliyor? Hem Hamas hem El Fetih'e karşı alternatif bir siyasi oluşum olan Filistin Ulusal Girişiminin genel sekreteri Mustafa Barguti, "Filistin direnişi, israil'in küstahlığında derin bir yara açtı" dedi.
Hem Hamas Hem El Fetih'e karşı alternatif bir siyasi oluşum olan Filistin Ulusal Girişimin Genel Sekreteri Mustafa Barguti, "Sınırlı kaynaklarına karşın Filistin direnişi İsrail ordusunun güçlü imajını kırmayı başardı. İsrail askeri olarak, güvenlik ve strajetik açıdan başarısızlığa uğradı. Filistin direnişi, Filistin meselesini yeniden gündeme getirmeyi başardı. Netanyahu'nun Arap ülkeleriyle normalleşme adımlarıyla Filistin meselesini ortadan kaldırma çabalarını boşa çıkardı." değerlendirmesinde bulundu.
Barguti, "Filistin direnişi, İsrail'in tüm dünyadaki mutlak güç imajını ve küstahlığını kırmakta başarılı oldu. Filistin direnişi bu imajın gerçek olmadığını gösterdi. Bu miti yıkmayı başardı. İsrail'in siyasi, askeri ve güvenlik açısından başarısızlığa uğramasını sağladı." dedi.
Filistinlilerin kendilerini savunma hakkı olduğuna da dikkat çeken Mustafa Barguti, "Uluslararası kamuoyu modern tarihin en uzun süredir devam eden 56 yıllık işgali durdurmak için hiçbir çaba harcamadı. 75 yıllık etnik temizlik konusunda sessiz kaldı. İngiltere, İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu söylüyor. Peki güzel. Filistinlilerin kendini savunma hakkı yok mu? İşgal altında olan bizleriz. Abluka altında olan bizleriz. Yerlerinden olanlar bizleriz." dedi.
Çatışmaların yayılabileceğini de vurgulayan Barguti, "Çok tehlikeli bir oyun oynuyorlar. Kuzeyde yeni bir cephe açılabilir. İsrail kendini Hizbullah ve Lübnan'la da savaş içinde bulabilir. Bu çok gerçekçi bir olasılık." değerlendirmesinde bulundu.
Ziyaretçiler Göremez, Görmek için
Giriş yap veya üye ol.