Haber İstanbul'da bisiklet sürmek imkansız hale geldi | Yollar otoparka döndü

İstanbul'da bisiklet sürmek imkansız hale geldi | Yollar otoparka döndü

Yoğun İstanbul trafiğinde ulaşım alternatifi olarak gösterilen bisiklet kullanımı, bisikletliler için sınava dönüştü. Bisiklet yollarının bazıları TIR, otomobil ve kamyon gibi araçlar tarafından otopark olarak kullanılıyor.

MkHky4QQdEaVWnOUQtnJGQ.jpg

İstanbul'un en önemli sorunlarının başında trafik geliyor. Trafik sorununun çözümü için en önemli alternatiflerin başında ise bisiklet kullanımının yaygınlaşması gösteriliyor. Bu kapsamda İstanbul'da çok sayıda bisiklet yolu var.
aoSHrClZ90SFL7ApOI1ORA.jpg

Bisiklet yollarının en önemli sorunu ise, yolların otopark olarak kullanılması. Bisiklet yolları otomobiller hatta TIR için bile park yerine dönüşmüş halde. Yaşanan işgaller nedeniyle bisiklet yolu kesintiye uğrayınca, bisiklet kullanıcıları da trafiğe girmek zorunda kalıyor. Gaziosmanpaşa'da ve Caddebostan'da yeni yapılan Prof. Dr. Hulusi Behçet Caddesi'nde de durum aynı. Otomobillerle ilgili tedbirlerin alındığı noktada ise motosiklet sürücüleri bisiklet yollarını kullanıyor. Cezaların da caydırıcı olmaması nedeniyle bisiklet yolları işgalden kurtarılamıyor.
3JUYulxq8k2iFvf7GmZXAQ.jpg

Bisikletliler Derneği Genel Başkanı Murat Suyabatmaz, bisikletlinin yolunu engellemenin ağaç kesmek ile bir olduğunu belirtti. Suyabatmaz, "Bisiklet yolları, çağdaş bir gelecek için çözüm ortağı. Hem iklim değişikliğini durdurmak, hem teneffüs ettiğimiz hava kalitesini iyileştirmek, hem daha az zehir solumak daha doğrusu hem bu arada tasarruf yapmak için faydalı. Bu kadar faydalı bir şeyin toplumun büyük bir kısmı farkında değil. Eğer bisikletlinin yoluna park ederse aslında kendi bindiği dalı kesiyor. Bisikletli o yolu kullanamadığı için arabaya bindiğinde trafik daha çok sıkışıyor. Ne kadar çok bisikletli olursa trafik o kadar rahatlayacak. Toplum bunun farkında olmayınca doğal olarak bilinçsiz şekilde neye zarar verdiğini bilmiyor. Ağaç kesmek ile bisikletliye engel olmak arasında fark yok. Aslında aynı şeyi yapıyoruz. İklim değişikliği için karbon salmayan bir aracı engelliyoruz. Bisikletli sayısı çoğalırsa onun yoluna park etmezsek, iklim değişikliği için bir şeyler yapmış oluruz." diye konuştu.
yjWb_qzGfEGiJJmQXmWaVA.jpg

Kamu spotlarına dikkat çeken Murat Suyabatmaz, "Bunun için aslında yapılması gereken en doğru şey kamu spotları. Yerel yönetimlerin bunu kamu spotu yapması gerekiyor. Bisikletin ne kadar sağlıklı, çevreci, ekonomik olduğunu dünyaya ne kadar faydalı olduğunu anlatacak. Hem de devletimiz aynı yaya geçitlerinde olduğu gibi kamu spotları yapıp bisikletlinin haklarını topluma anlatmalı." ifadelerini kullandı.
iZNdCnDEWEyako5OWwUAwA.jpg

"Biz yaya geçitlerini daha yeni öğrenmiş toplumuz. Ceza konusunda bazıları zabıta baksın diyor, bazıları polis baksın diyor. O yüzden tam net olmadığından maalesef ceza konusunda yaptırımlar yetersiz." diye konuşan Suyabatmaz, çok ciddi bisiklet yolu ihlalleriyle karşılaştıklarını da ifade etti. Suyabatmaz, şöyle devam etti: "Avrupa Birliği ile ilgili eşit yasalar diyoruz. Bisikletlilerin bu hakları maalesef çok eksik ve yetersiz. Avrupa Birliği düzeyine getirilse zaten rahatlayacağız. Bu konuda Avrupa'da eğer bir bisikletlinin haklarını ihlal ediyorsanız ehliyetinize bir el konulabiliyor. Bisiklet yolunda yaya yürüdüğünde eğer bir kaza olursa tazminatı yaya ödüyor. Türkiye'de bunlar henüz yok. Öyle olunca da herkes istediği yerde yürüyor."
 
Üst Alt