Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremler, olası İstanbul depremine yönelik endişeleri de artırdı. İstanbul depreminde oluşabilecek hasarın Kahramanmaraş depremlerinin yarattığından çok daha büyük olacağı tahmin edilirken, depremin etkisini en aza indirmek için nüfusun seyreltilmesi, sanayinin taşınması, şehrin daha sağlam zemini olan kuzeye doğru taşınması da öneriler arasında yer alıyor. Ancak bunlar ne kadar uygulanabilir? NTV'den Yağız Şenkal, şehir plancısı Profesör Murat Cemal Yalçıntan ile olası İstanbul depremi ve çözüm önerilerini konuştu.
Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilde büyük yıkıma yol açtı. 44 binin üzerinde insan bu depremlerde hayatını kaybetti. Türkiye'yi yasa boğan deprem felakati, olası İstanbul depremine yönelik endişeleri de artırdı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin raporuna göre, 91 bin bina 7,5 büyüklüğündeki depremde ağır ya da çok ağır hasar görecek. Bazı uzmanlar nüfusu 20 milyona dayanan İstanbul'un seyreltilmesi görüşünde ama bu hiç de kolay bir iş değil.
Şehir plancısı Profesör Murat Cemal Yalçıntan, NTV'den Yağız Şenkal'e olası İstanbul depremi ve çözüm önerilerini anlattı. Yalçıntan, "istanbul'da sürekli yoğunluğun arttığını düşünürseniz bu eğilimi tersine çevirmeniz gerekiyor. Şimdi bu sizin 'haydi bir seyreltelim' deyip yapabileceğiniz bir şey değil elbette. Bu ülkenin ekonomi politiği buna müsaade edecek, inşaat sektörü buna müsaade edecek, iktidar partisinin, devletin kaynak yaratma stratejileri değişecek. İnsanların kendi arazilerinden elde etmek istedikleri rant beklentisi değişecek. bunun çok fazla boyutu var." dedi.
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SANAYİ KURULUŞLARI İSTANBUL'DA Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun yarısının İstanbul ve çevre illerde bulunduğunu belirten Yalçıntan, "Geçen yıl 254 milyar dolar olan ihracatın yüzde 49’unu tek başına İstanbul gerçekleştirdi. Sanayinin ve iş yerlerinin şehir dışına taşınması, şehirdeki nüfusu azaltabilir. Kentin dışına doğru bir taşınma süreci var. Anacak, taşınan fabrikanın yeri boş kalmıyor, taşınan fabrikanın yerine konut blokları geliyor. Siteler geliyor." diye konuştu.
"İSTANBUL'UN KUZEYİ İSTANBUL'UN GELECEĞİDİR"
İstanbul'da en riskli yerlerinin faya en yakın ve zemin açısından daha sorunlu olan Marmara Denizi'ne yakın ilçeler olduğunun altını çizen Yalçıntan, "Şehirin kuzeye doğru taşınması öneriler arasında. Ama bu da beraberinde başka sorunları getiriyor." dedi.
Yalçıntan, şunları kaydetti:
"İstanbul'un doğal alanları, ormanları, nefes alabileceği, su depoları, su havzaları hep kuzey alanlarında yer alıyor. Siz buralara gidip yapılaşmayı açarsanız aslında İstanbul'un geleceğini de yok etmiş oluyorsunuz. Yani bugünü kurtarmak adına İstanbul'u kuzeye taşıyorsunuz belki ama İstanbul'un gelecekte doğayla barışık bir kent olarak kalmasının önünü alıyorsunuz. Yani işte su sorunu yaşıyoruz, hava kirliliği sorunu yaşıyoruz öyle değil mi? Bunu 20 sene sonra daha çok yaşayacağız."
Ziyaretçiler Göremez, Görmek için
Giriş yap veya üye ol.