Ramazan ayı tüm İslam camiası tarafından heyecanla karşılandı ve On bir Ayın Sultanı Ramazan'ın ilk sahuru dün gece yapıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan 2024 Ramazan imsakiyesiyle birlikte bugün ilk oruçlarını tutmaya başlayan vatandaşlar akşam iftarlarını açacak ve daha sonrasında ibadetlerini yerine getirecek. Üç ayların son ayı olan Ramazan ayı, her yıl olduğu gibi bu yıl da dualar ve ibadetleri içinde barındıracak. Maneviyatı yüksek, bolluk ve bereket ayı olarak bilinen Ramazan ayında neler yapılacağı, anlamı, önemi ve ibadetleri merak ediliyor. Peki, 2024 Ramazan ayında neler yapılır, faziletleri nelerdir? Diyanet'e göre Ramazan'ın önemi nedir, İbadetleri ve duaları nelerdir?
2024 Ramazan ayı başlangıcıyla birlikte milyonlarca Müslüman ilk oruçlarını tutmaya başladı. Tüm İslam camiası dini vazifelerini yerine getirmek için Ramazan ayının başlamasıyla birlikte bu akşam ilk iftarlarını yapacak. Müslüman alemi için çok değerli olan Ramazan ayı için iftardan sonra birçok kişi teravih namazı kılacak ve ibadetlerini yerine getirecek. Peki, 2024 Ramazan ayında neler yapılır? Önemi, duaları ve ibadetleri nelerdir?
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan 2024 dini takvimiyle birlikte Ramazan ayı takvimi belli oldu.Buna göre; 2024 Ramazan ayı bu sene 11 Mart Pazartesi başlayacak ve 9 Nisan Salı günü arefe günü idrak edilecek. 10 Nisan Çarşamba günü itibarıyla ise Ramazan Bayramı'nın birinci günü kutlanacak.
Manevi güzelliklerle dolu olan Ramazan ayı müminler için bir rahmet ve mağfiret mevsimidir. Bu kıymetli zaman dilimini ibadet ve iyiliklerle değerlendiren mümin ebedi mutluluğun kapısını açar. Cehennemden kurtuluş beratını alarak zaman ve mekân cennetine doğru yol alır. Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır:"Ramazan Ayı gelince, cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulurlar"3 Aylar’ı uğurladığımız Ramazan ayı faziletlerle dolu bir aydır. Ramazan ayı, hayır ayı, yoksullara ve düşkünlere yardım ayı ve bütün anlarıyla Kur’an ayıdır. Ramazanın diriltici özelliği, bütün insanlığı hidayete ve mutluluğa ulaştırmak için insanlığa gönderilen Kur’an-ı Kerim’in bu ayda inmeye başlamasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca İslam’ın temel esaslarından biri olan oruç ibadetinin bu ayda yerine getirilmesinden dolayıdır.
1- Oruç tutmak, 2- Teravih namazı kılmak,3- Kuran-ı Kerim okumak, (Hatim yapılabilir)4- Sahura kalkmak,5- İftara misafir çağırmak,6- Günahların affı için tövbe etmek,7- Ramazan umresi yapmak,8- Zekat vermek,9- Namazları cemaatle kılmaya özen göstermek,10- Ramazan ayının son on gününün tek gecelerinde Kadir gecesini aramak ve bu kıymetli geceden istifade edebilmek,11- Sadaka vermek,12- Yetimi sevindirmek.
1-İnsanlığı, içine düştüğü vahşet karanlıklarından çıkarıp aydınlığa kavuşturan Kerim kitabımız Kur’an bu ayda indirilmiştir. Şüphesiz Ramazanın diğer aylara ve zaman dilimlerine oranla dini ve sosyal hayatımızda büyük bir önemi ve yeri vardır.Bu aya kıymet kazandıran en önemli hadise, Hz. Peygamberin en büyük mucizesi, dünya ve ahiret saadetine götüren, en güvenilir kılavuz olan Kur’an’ın bu ayda indirilmeye başlanmış olmasıdır.İnsanlığın ufuklarını karartmış olan bilgisizlik, delalet ve vahşet bulutları, bu ayda sevgili peygamberimizin şahsında bütün insanlığa gönderilen Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajlarıyla dağılmış, cehaletin yerini bilgi, haksızlığın yerini adalet ve düşmanlığın yerini de sevgi ve barış almıştır. Yüce Mevla’mız Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirildiği şöyle beyanbuyurur:“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.” (Bakara suresi 2/185)Ramazan ayı, Kur’an-ı Kerim ayıdır. Kalplere nur, gönüllere şifa, müminlere rahmet ve bütün insanlığa hidayet olan Kur’an-ı Kerim bu ay içerisinde bulunan Kadir Gecesinde indirilmiştir.Beşeriyetin ufkunda batmayan bir güneş gibi doğan bu yüce kitap, dünya durdukça da insanlığı aydınlatmaya devam edecektir.2-Allah’ın âlemlere rahmet olarak gönderdiği, yaratılmışların en şereflisi, Allah’ın en sevgili kulu, insanlığın yüksek ve en mükemmel ahlak örneği, peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed (SAV)’ e peygamberlik görevi bu mübarek ayda verilmiştir.O’na bu kutsal görevin verildiği Ramazan ayı, hiç şüphesiz insanlık için bir dönüm noktası olmuştur. İnsanlar bu peygamber sayesinde karanlıktan aydınlığa kavuşmuştur.
3- Bin aydan hayırlı olan “Kadir gecesi” bu ayın içinde yer almaktadır. İdrak edilmesi halinde bin yıl nafile ibadetten hayırlı olan kadir gecesi yine bu mübarek ayda yer almaktadır:“Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” (Kadir suresi 97/2)4- İslam’ın beş erkânından biri olan ve müminleri kötülüklerden arındırıp manevi anlamda temizleyen oruç, bu ayda tutulmaktadır.5- Ramazan ayında cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur. Nitekim sevgili peygamberimiz bunu şöyle bildirmektedir: “Ramazan ayı girince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincirlere vurulur.”Söz konusu bu hadis-i şerifte şu vurgulanmak istenmiştir. Ramazan ayında mümin kendisini cennete götürecek ibadetler ve iyi işler yaptığı için cennet kapıları ona açılmış, kendisini cehenneme sürükleyecek kötülüklerden uzaklaştığı için de cehennem kapıları onun için kapanmış olacaktır.Yine bu ayda mümin, nefsinin kötü arzularına ve şeytanın isteklerine uymayacağı için, şeytan zincire vurulmuş gibi olacağından artık oruçluyu aldatamayacak ve ona olumsuz bir etki yapamayacaktır.
Hz. Peygamber ramazan ayı girerken ashabına hitap ederek ramazan ayının kutsiyet ve faziletini şöyle belirtmiştir:“Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerinize bastı, o ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır.Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı nafile kıldı.O ayda bir farz işleyen diğer aylarda yetmiş farz işlemiş gibi sevap alır. O, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. O, yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez. O öyle bir aydır ki evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden ateşinden kurtuluştur
“Ey rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim olacak bir ümmet çıkar. Bize ibadet usullerimizi göster, tövbemizi kabul et. Şüphesiz tövbeleri kabul eden, merhameti bol olan yalnız sensin.” (Diyanet Meali)“Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi eğriltme, bize tarafından bir rahmet bağışla. Hiç kuşku yok, lütfu en bol olan yalnız sensin.” (Diyanet Meali)“Nûh dedi ki: "Ey rabbim! Ben, senden hakkında bilgi sahibi olmadığım bir şeyi istemekten yine sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve esirgemezsen, kaybedenlerden olurum!"” (Diyanet Meali)“Ve şöyle niyaz et: "Rabbim! Girilecek yere doğrulukla girmemi, çıkılacak yerden de doğrulukla çıkmamı sağla, bana tarafından yardımcı bir güç ver!" «Ey kalbleri hâlden hâle çeviren Allâh’ım! Benim kalbimi dînin üzere sâbit kıl!» diye duâ ederdi.” (Tirmizî, Deavât, 89/3522; Ahmed, IV, 182, VI, 91)“Ey Allâh’ım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ilâh yoktur. Beni sen yarattın ve ben Sen’in kulunum. Ve ben îmân ve ubûdiyetimde/kulluğumda gücüm yettiği kadar Sen’in ahd ü misâkın üzereyim. Yâ Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım. Sen’in bana ihsân ettiğin nimetleri ikrar ve îtirâf ederim. Kendi kusur ve günahlarımı da ikrar ve îtirâf ederim. Yâ Rabbi! Sen beni af ve mağfiret eyle. Zira Sen’den başkası günahları af ve mağfiret edemez.” (Buhârî, Deavât, 2, 16)“Allah’ım! Ben zayıfım, zaafımı Sen’in rızâ-yı şerîfini kazanma husûsunda kuvvetlendir. Nâsiyemden tutarak beni hayra sevkeyle! İslâm’ı rızâmın en son noktası kıl! Allah’ım! Ben zayıfım, beni kuvvetlendir; insanlar arasında küçük görülüyorum, beni izzet sâhibi kıl! Ben muhtâcım, beni rızıklandır.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 2882; Hâkim, el-Müstedrek, I, 708/1931)“Allah’ım! Âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, yaşlılığın getirdiği tâkatsizlik ve bunaklıktan, kasvetten (katı kalplilikten), gafletten, yokluktan, zilletten, mal ve hayır azlığından, meskenetten (kötü hâlden) sana sığınırım. Nefsin doymak bilmeyen ihtiyaç hissinden, küfürden, fâsıklıktan, hakka muhâlefetten ve ayrılıktan, nifaktan, süm’adan (amelleri insanların duyması için yapmaktan), riyâdan Sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, cüzzamdan, barastan ve her türlü kötü ve müzmin hastalıklardan sana sığınırım.” (Buhâri, Tefsir, 16/1; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 1489; Hâkim, el-Müstedrek, I, 712/1944)
Ziyaretçiler Göremez, Görmek için
Giriş yap veya üye ol.