Haber Müzik türlerinin vücudun farklı bölgelerine etkileri ortaya çıkarıldı

Müzik türlerinin vücudun farklı bölgelerine etkileri ortaya çıkarıldı

İster yavaş bir aşk şarkısı olsun ister hareketli bir şarkı olsun, şarkılar insanlarda benzersiz duygular uyandırıyor. Hiç hüzünlü bir şarkı dinlediğinizde kalbinizin ağrıdığını, midenizin bulandığını hissettiniz mi? Eğer hissettiyseniz yalnız değilsiniz. Araştırmalara göre müzik türleri insan vücudunda farklı bölgelerde hisler oluşturuyor.

ysyIg2BHgUmIk1NEO3P8oQ.jpg

Bilim insanları farklı müzik türlerinin vücudun farklı bölümlerinde hangi hissleri uyndırdğını ortaya çıkardı.Hüzünlü şarkılar beklendiği gibi kalpte ve mide de tepki uyandırıyor. Agresif şarkılar ise bizi gerçekten sinirlendiriyor.Müzik "herkesin konuştuğu evrensel dil" olarak tanımlanır ve daha önce yapılan çalışmalar, farklı kültürlerden insanların en sevdikleri şarkıyı duyduklarında hareket etmeden duramadıklarını göstermiştir.Ancak şimdiye kadar, müzik türlerinin bedensel hislere etkilerine dair çok az araştırma yapılmıştı.
B8vyC7CsDU2wZ5wOsIROiA.jpg

Finlandiya Ulusal Araştırma merkezi TURKU PET tarafından yapılan araştırma, yarısı Avrupa ve Kuzey Amerika'dan, yarısı da Çin'den olmak üzere 2 bin katılımcıyla gerçekleştirildi.Katılımcılara insan vücudu siluetleri verildi ve dinledikleri farklı müzik tarzlarına göre hangi bedensel bölgenin aktive olduğunu düşündüklerini belirtmeleri istendi.Sonuçlar, farklı müzik tarzlarının bedenin farklı noktalarında çok farklı bedensel hislere neden olduğunu ortaya koydu.Hüzünlü veya hassas şarkılar baş, göğüs ve mide bölgesinde hissedilirken, korkutucu veya agresif şarkılar daha çok baş bölgesinde hissedildi.Hem mutlu hem de hareketli şarkılar baş ve ayaklarda hissedildi.
FcyZCIz6qk6L4-RHZPXIIQ.jpg

Araştırmacılar ayrıca müziğin uyandırdığı duyguların ve bedensel hislerin Batılı ve Asyalı dinleyiciler arasında benzer olduğunu keşfetti.Araştırmanın başyazarı Vesa Putkinen, "Müziğin vücut üzerindeki etkisi evrenseldir" açıklamasını yaptı.Araştırmanın eş yazarı Profesör Lauri Nummenmaa ise müziğin belirli akustik özelliklerinin; hem Batılı hem de Asyalı dinleyicilerde benzer duygularla ilişkilendirildiğini belirtti.
uBLI4sPjzUe51cy-FxBhYw.jpg

Net bir ritme sahip müzik mutlu ve dans edilebilir bulunurken, müzikteki uyumsuzluk saldırganlıkla ilişkilendirildi.Bu hisler farklı kültürlerde benzer olduğu için, müzik kaynaklı duygular muhtemelen kültür ve öğrenmeden bağımsız olarak gelişiyor. Bu da müziğin kalıtsal biyolojik mekanizmalara dayanmadığını gösteriyor.
m-1NachsV0-DxU7iccKAiw.jpg

Araştırmacılar müziğin sosyal etkileşimi artırmanın bir yolu olarak ortaya çıkmış olabileceğini düşündürüyor. Dr. Putkinen, "İnsanlar tüm kültürlerde müzik eşliğinde hareket eder, senkronize duruşlar, hareketler ve seslendirmeler bağlılık için evrensel bir işarettir" dedi. "Müzik, insan türünün evrimi sırasında, dinleyicilerin bedenlerini ve duygularını senkronize ederek sosyal etkileşimi ve topluluk duygusunu teşvik etmek için ortaya çıkmış olabilir.

 
Üst Alt